Etikete göre gösterilenler Heybeliada
Heybeliada - Heybeliada Sanatoryumu
Çam Limanı’nın doğu burnunu oluşturan Yeşil Burun’da, deniz üzerinde bir uçuruma kurulmuştur. 1924’te Prof. Dr. Sever Kamil yönetiminde kurulan sanatoryum, İstanbul’un ilk sanatoryumudur. Şimdi kapalı.
Heybeliada - Çam Limanı
Yüzmek ve deniz kenarında çam ağaçlarının altında piknik yapmak isteyen ziyaretçilerce iyi bilinen bir yazlık mekandır. Eskiden, su kenarında kahveler vardı; fakat zor zamanlar geçiren koyun bugün taşlık bir plajı, hafif yemekler ve alkolsüz içecekler satan birkaç büfesi ve bir de futbol sahası vardır. İstanbullular bugün bile, Yesari Asım Arsoy’un (adına dikilmiş heykelden daha evvel bahsedilmişti) Çam Limanı’ndaki ay ışığı akşamlarının keyfini anlatan eski dönem şarkısını bilirler.
Heybeliada - Metamorfoz (Başkalaşım) Manastırı
Adanın güneybatı ucundaki Baltacıoğlu Tepesi’nin zirvesinde küçük bir manastır daha bulunur. 1835’te Andonis Tsimas adında bir keşiş tarafından kurulan bu yapı da yine bir keşişhane olarak ortaya çıkmıştır. Fakat keşişhane en sonunda, Türkçe’de daha önce Hristos Manastırı ya da Makarios Manastırı (Makarios, eskiden burada görev yapmış bir keşişin adıdır) olarak bilinen Hz. İsa’nın Başkalaşımı Manastırı’na (Metamorphoseos tou Sotiros Christou) dönüşmüştür. Manastırdan bugüne kalan yalnızca küçük bir kilise ile buna bağlı bir evdir; her ikisi de tepenin zirvesinde büyüleyici bir manzaraya hakimdirler.
Heybeliada - Terki Dünya Manastırı
Hagios Spyridon (Türkçe karşılığıyla Terki Dünya) Manastırı, adanın güneybatı sahilindedir ve Çam Limanı olarak bilinen, hilal biçimindeki dev koyun batıda kalan ucunu oluşturan burunun üzerine kurulmuştur. Bu küçük manastır 1868’de, Aziz Spyridon’a adanmış bir keşişhane (skete) olarak Arsenios adıyla bilinen Trakyalı, genç bir keşiş tarafından açılmıştır. Fakat sonunda Cephalonia kent piskoposu Embariki Mazarakis, Arsenios’un katholikon’u ve keşişler için küçük bir yurt inşa etmesine yardım etmiştir. Manastır 1894 depreminde yok olmuş, fakat sonra asıl büyüklüğüne uygun olarak iki kez yeniden yapılmıştır. Peder Arsenios 1905’te öldüğünde bu manastırın bahçesine gömülmüştür. Manastır 1954’te Piskopos Athenagoras tarafından restore ettirilmiştir. O zamandan bu yana yangın yüzünden epey hasar görmüştür; şu anda da harabeye dönmek üzeredir.